Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.

Allah ın rahmeti bereketi mağfireti Her birimizin üzerine olsun.

Cihan serveri Hz Muhammed SAV e ve O na tabi olan bütün müminlere; Allah ın selamı ile Selam olsun.

Bugün Yunus Emre bize yoldaş olsun... Onun dizeleri eşliğinde ömür gerçeğimize bir pencere açalım inşallah... Şiirinin eski Türkçeye karşılık gelen anlamıyla paylaşalım. Sen Süleymân köşkinde taht kurup oturdun bil Dîv ü perîye düp!düz hükümler eyledün tut Sen Süleyman köşkünde Taht kurup oturdun bil Cin ve periye düpe düz Hükümler eyledin say Hepimiz hayatımızda "Bu dünya Süleyman a kalmadı bize mi kalacak" cümlesini kullanmışızdır. Bazımız buradaki Süleyman ın Kanuni Sultan Süleyman olduğunu sanır ama vurgulanan Hz. Süleyman A.S. dır. Allah O na büyük bir saltanat- hükümdarlık vermiştir. Cinlere- hayvanlara- rüzgâra hükmünü geçirebilmesi ile bilinir. Yunus Emre O nun gibi değilsin- farzet öylesin; ne olacak ki sonunda bırakıp elbet gideceksin diyor.

Sahip olduklarımızın sadece emanetçisi olduğumuzu unutmadan yaşama bilincinde olmak- onlarla imtihan olunduğumuzu- ahiretimiz için kazanma imkânı verildiğini bilirsek işimize yarar. Gönlümüzde taşır isek yükten ziyade olmadığını günü gelir daha buradayken- gereğini yapmadan gidersek de ahirette bedelini ödeyecek oluruz. Şuan da bulunduğumuz mevki-makam- görev her ne olursa olsun- bizim imtihan sebebimizdir. O etiketimizin altındaki- kulluğumuzdur kaydedilen. "Ömrün delim bir okdur yay içinde toptolu Tolmış oka ne turmak hâ sen anı atdun tut" Ömrün deli bir oktur Yay içinde dopdolu Dolmuş oka ne durmak Ha sen onu attın say Dünyaya gelişimiz birgün buradan gidecek oluşumuzun habercisi aslında. Nihayetinde her gelen gitmiştir. Ne kadar ömür sürersek sürelim- tükenecek bir ömür takvimimiz vardır- her geçen günle birlikte bir yaprak düşer. Yunus Emre de şiirinde ömrü gerilmiş bir yayın içindeki oka benzetmiş- bugün değilse yarın okun atılacağını yazmış. Gergin bir yayda ok ne kadar bekleyebilir- öyle değil mi? Önemli olan kısım ondan sonrası... "Va büd rabbeke hatta ye tike!lyakın(u)" "Yakin gelince kadar Rabbine kulluk et.." Hicr Suresi 99 Allah ayeti kerimesinde yakın bir gelecekten bahsediyor.

Bu bizim kendimizden uzak tuttuğumuz- her gün çevremizden birileri eksilirken kendimize yakıştırmadığımızdır. Minarede ölü var diye- acı salâ Er kişi niyetine saf saf namaz ne âlâ Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ" Ne tabutu taşıyan- ne de toprağı kazan. Merhum Necip Fazıl da böylesine dikkat çekici ifade etmiş... O gün gelinceye kadar Rabbilâlemin bizden kulluk- tam kelime karşılığı olarak yani abdlik istiyor. Abd olmak ilahının rızası- sevgisi peşinde gece gündüz olmaktır. Verdiklerini O nun rızasına uygun harcamak- ömrünü kavuşacağı o günün hesabıyla yaşamaktır. Yakin olan o gelecek geldiğinde her insan için kulluğunun kime- neye- ne için olduğunu göreceği gün için Rabbimiz: Ta!ha Suresi 15. ayette; "Zamanını bildirmemiş olsam da her nefsin neyin peşinden koştuğunu- yaptığının karşılığını görmesi için kuşkusuz ki o saat gelecektir. " "İnnes saate atiyetun ekadu uhfiha li tucza kullu nefsin bima tes a." buyurur. Peygamberimizin SAV in büyük cihad olarak işaret ettiği- ümmetin bu hâle geleceği hakkındaki uyarısı da; dünyaya kapılıp- nefsi dünyanın peşine salmış olmaktı. Ya Rabbim" O gün geldiğinde huzurunda mahçup olmaktan- burada kazanmış zannedip orada kaybedenlerden olmaktan- rızan dışında bir hâl üzere ömür yaşayıp- tüketmekten Sana sığınırız. Senin Rahmetin ve mağfiretininden mahrum olmaktan Sana sığınırız...

Cumamız mübarek olsun. Bütün gönül dostlarımıza selam ve dua ile...

Mintaha Şerbetçi