"SENDEN ÖNCE HİÇBİR RESUL GÖNDERMEDİK Kİ- "ONA GERÇEKTEN BENDEN BAŞKA İLAH YOKTUR; ÖYLE İSE YALNIZCA BANA KULLUK EDİN." DİYE VAHYETMİŞ OLMAYALIM..."

ENBİYA SÜRESİ 25 ALLAH C.C. Sayısını ancak kendisinin bildiği kadar resul göndermiştir. Kullarını içine düştükleri küfürden kurtarmak adına hiçbir vakit yalnız bırakmamıştır. Gönderdiği her PEYGAMBER ve RESUL insanlığa LA İLAHE İLLALLAH dedirtmek için gelmiştir. Bunu dil ile ikrar kalp ile tasdik etmek gerektirdiğini bilgi olarak hepimiz biliyoruz. Ama ne kadar bildiğimizi- ne kadar onayladığımızı- en önemlisi de ne kadar gereğini yaptığımızı sorgulama ihtiyacı duymuyoruz. Kuran!ı Kerim de şu ifadeler çok sıklıkla geçiyor. "ONLAR ATALALIRININ DİNİNE UYARLAR" Bir çoğumuz kitabımızı okuduğu zaman- geçmişe ait bir topluluktan bahsedildiğinde; gelen uyarıyı günümüze taşıma ve üzerinde düşünme sorumluluğumuz olduğunu bilmiyor ya da bundan kaçınıyoruz. Oysa ki kitabımız her zamana hitap ediyor. Ve Allah şu hitabı insanlara yapıyor. "CANLILARIN EN KÖTÜSÜ AKLINI KULLANMAYAN İNSANDIR." ENFAL SURESİ 22 Yazının başındaki ayeti düz mantıkla okuyan ya da bize öyle anladığı için "abd" olmayı sadece ibadetten- imani da sadece Allah ın yaratıcı olduğuna inanmaktan ibaret zannettiğimiz için gerçek anlamda LA İLAHE İLLALLAH demiş olan insan çok azdır. Bunu kitabımız zaten " insanların çoğu iman etmezler" ifadesi ile beyan etmiştir. "AHİRETTE EN ÇOK HÜSRANA UĞRAYANLAR; DOĞRU YAPTIĞINI ZANNEDİP YANLIŞ YAPANLARDIR" KEFH SURESİ 104 Yüce RABBİMİZİN affetmediği yegâne günah ! ŞİRK !tir. Şirk sadece; bir putun karşısına geçip ona tanzimde bulunmak anlamında değildir. Her ne olursa olsun- RABBİMİZİN önüne koymuş olduklarımızdır. Rabbimizden daha çok korktuklarımız- sevdiklerimiz- güçlü adlettiklerimiz- güvendiklerimiz- utandıklarımız- O ndan ayrı tutarak değer verdiklerimiz ....

Bu cümle bu şekilde uzayıp gidecektir. Düşünmeye başladığımızda.... Daha net bir ifadeyle; eşimiz- dostumuz-çocuğumuz ana babamız- komşumuz-patronumuz -dünyamız makam ve mevkimiz- toplumsal kurallarımız- adetlerimiz... HER EMRİ BİR HİKMET ÜZERE OLAN RABBİMİZİN önüne koyduğumuz her şey Şirktir ve bizim putumuzdur. EFENDİMİZ SAV "Ben ümmetimin benden sonra puta tapacağına ihtimal vermiyorum ama dünyaya tapmalarından korkuyorum "diyerek günümüzü işaret ettiği yerdeyiz yazık ki..." Hz. İbrahim AS bir baltayla bütün küçük putları kırıp- Sonra da en büyüklerinin eline baltayı asmıştı. Bunları kim kırdı diye sorulduğunda bu büyükleri kırmıştır- diye cevap vermişti. Rabbi ona böyle söylemesini vahyetmişti. Bu durumda bizim de elimize bir balta alıp ALLAH IN SIĞABİLECEĞİ TEK YERİN MÜMİN KULUMUN KALBİ OLARAK BELİRTTİĞİ KALPLERİMİZİ temizlemeniz gerekiyor. En büyük putumuz olan kendi nefsimizin eline o baltayı teslim etmemiz lazım ki; GÖRDÜN MÜ- O HEVASINI (NEFSİNİ) İLAH EDİNENİ? ARTIK ONA SEN Mİ VEKİL OLACAKSIN? FURKAN SÜRESİ 43 ayeti ile şaşkına dönmeyelim. Ve yine Hz. İBRAHİM gibi olup "RABBİ ONA "TESLİM OL" EMRİNİ VERİNCE ALEMLERİN "RABBİNE TESLİM OLDUM" DEDİ." BAKARA 131 söyleyebilmiş olalım. Ve ÂLEMLERE RAHMET OLARAK GÖNDERİLMİŞ OLAN SON PEYGAMBER GÜZELLER GÜZELİ HZ. MUHAMMED SAV gibi NEFSİMİZİ BÜTÜN KUDRETİ ELİNDE TUTAN ALLAH A TESLİM ETMİŞ OLALIM. Kısaca LA İLAHE İLLALLAH diyelim.
 

ALLAH IN RAHMETİ VE BEREKETİ MAĞFİRETİ PEYGAMBERİMİZE VE TÜM MUHAMMED ÜMMETİ ÜZERİNE OLSUN...

CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN.

MİNTAHA ŞERBETÇİ